Örümcek Adam Yine Tırmandı


ÖRÜMCEK ADAM YİNE TIRMANDI AnadoluAjansi

Alain Robert, bu kez de dünyanın en yüksek gökdeleni olan Dubai'deki Burç Halife'ye tırmandı.
Bölgedeki AFP muhabiri, Robert'in (48) 828 metre yüksekliğindeki gökdelene yaklaşık 6 saatte tırmandığını belirtti.
Robert, eğitime dikkati çekmek amacıyla gökdelene tırmandığını, bunun gençlere ve öğrencilere bir mesaj olduğunu söyledi.
Şiddetli rüzgar nedeniyle Robert'in tırmanışı saatlerce ertelendi.
Tırmanışı düzenleyenlerin isteği üzerine bu sefer halat kullanan Robert, bu tür önlemlerin heyecanını artırdığını söyledi.


Robert, şimdiye kadar New York'taki Empire State binası ve Tayvan'daki dünyanın ikinci en yüksek binası Taipei 101 dahil olmak üzere 80'i aşkın gökdelene, ünlü anıta güvenlik ağı olmadan tırmandı.


İlk tırmanışını 12 yaşında, anahtarını unuttuğu ve ailesinin eve dönüşünü beklemek istemediği için, 8 katlı apartmanın 7 katını tırmanıp camdan içeri girerek yaptı.

"Örümcek adam", Dubai'de aralarında "sınır tanımayan eğitim" konulu uluslararası bir konferansın da bulunduğu çeşitli etkinliklere katılıyor.


İnşası geçen yıl tamamlanan Burç Halife'nin 160 katı bulunuyor.

EKŞİ SÖZLÜK, ERKEK TANIMLARI!

Güzüün Sözü:

Erkek: saçı, kaşı, aşı, boyu, çükü, bol ve çok olanı, anası, danası, akrabası, kılı, tüyü, boynuzu az olanı makbul testesteronuazalasıca mahluk.


Güzarman.



Valla arkadaşlar, koskoca ekşi sözlükte aradım, pek dişe dokunur bişi bulamadım. Sizden gelen yorumlar olursa seve seve yayınlarım.


Öff tembelim bu gün yine

Dağda Mahsur Kalan Genç Çift, "Cemaat Kitabı" Sayesinde Hayata Döndü!


Zaytung favorilerimdendir,
arada bir mutlaka uğrarım, sizin de Sık Kullanılanlar listesine eklemenizi tavsiye ederim.

Güzarman.


Hatay'a bağlı Fırnız yaylasından dün akşam saatlerinde şehir merkezine doğru yola çıkan genç çift, araçlarının arızalanması sonucu mahsur kaldıkları Amanos Dağı'ndan "cemaat kitabı" sayesinde kurtuldular.

Yoğun kar yağışı altında saatlerce uğraşmalarına rağmen jandarma ve polis ekiplerine ulaşamayan çiftin yerleri bir yakınlarını arayarak "cemaatle ilgili kitap yazmayı düşünüyoruz" demelerinin hemen ardından tespit edilirken, bulundukları bölgeye terörle mücadele ekipleri tarafından operasyon düzenlendi.
Soğuktan donmak üzereyken kurtarılan Metin-Gülcan Görenel çifti, ilk tedavilerinin tamamlanmasının ardından tutuklu yargılanmak üzere adliyeye sevk edildiler.

Geçtiğimiz haftasonu gittikleri Fırnız Yaylası gezisinden dönerken, araçlarının arızalanması sonucu Amanos dağlarında mahsur kalan Metin-Gülcan Görenel çifti son anda ölümden döndü. Akşamın bastırmasıyla birlikte başlayan yoğun kar yağışı altında saatlerce polis ve jandarmaya ulaşmaya çalışan talihsiz çift herhangi bir sonuç alamazken, Gülcan Görenel'in can havliyle aklına gelen bir fikir, bir anda olayların seyrini değiştirdi.

Cemaat ile ilgili kitap dinlemeye takıldı

Tam da cep telefonunun şarjı bitmek üzereyken Ankara'da yaşayan eski iş arkadaşı Sevilay Görkem'i aramayı akıl eden Gülcan Görenel, arkadaşına bir süredir yazmayı planladığı bir kitap projesinden söz etmeye başladı.

 "İmamla Dans" adını vermeyi düşündüğü kitabın, cemaatle ilgili daha önce hiç kimsenin bilmediği çok önemli birtakım gerçekleri gün yüzüne çıkaracağını detaylı bir şekilde anlatan Görenel, arkadaşının bir yanıt vermesine fırsat bırakmadan telefonu kapatarak eşiyle birlikte beklemeye başladı.

Konuşmanın sona ermesinden yaklaşık yarım saat sonra genç çiftin bulunduğu bölgeye, helikopterle ulaşan terörle mücadele ekipleri, düzenledikleri operasyonla Metin ve Gülcan Görenel'i mahsur kaldıkları bölgede kıskıvrak yakaladılar. Donmak üzereyken ele geçirilen genç çift Hatay Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, burada gerçekleştirilen ilk tedavilerinin ardından tutuklu yargılanmak üzere Hatay Adliye'sine sevk edildiler.

(Haberin tamamını okumak için Zaytung'a tıklayınız.

O ZAMAN HEPİMİZ BİRER İNEK ALALIM

Arkadaşlar, eskiden leman mı, lemanyak mı hatırlayamadım şimdi .... Lale ödülleri dağıtırdı, bu seneki ödülü Ağaoğluna mı versek ne.


Güzün Teklifi; Ağaoğlunu Pegasusla Japonya'ya gönderelim : )

Güzarman


Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Türkiye'nin enerji ihtiyacı olduğunu belirterek yeni enerjilere karşı çıkanları ilginç sözlerle eleştirdi

OZAMAN HEPİMİZ BİRER İNEK ALALIM"



Yenilenebilir enerji konusunda Türkiye'de halkın yanlış bilgilendirildiğini belirten Ağaoğlu,

 "Bilinçli bilinçsiz televizyonda birçok yeşil programlar yapılıyor. Geçen gün bir TV kanalında, benim de dostum, arkadaşım o programı yapan, RES'e karşı HES'e karşı, nükleere karşı, doğalgaza karşı...
Kardeşim gelişmişliğin bir göstergesi de enerji tüketimidir. Türkiye de gelişiyor, büyümesi lazım.

RES'e, HES'e karşısın o zaman sen o TV yayınını yaparken bile ciddi enerji harcıyorsun.

Dedim ki, 'bir kamyon tezek gönderin, kapısına dökün', Anadolu'da hala birçok yerde enerjisini bugün tezekten sağlıyorlar. Bunu yapma, onu yapma, ne yapacaksın? O zaman enerji de kullanmayalım, hepimiz bir tane inek alalım, enerjimizi tezekten sağlayalım"


(Orjinal haberin tamamı için tıklayınız

Ali Ağaoğlu Bizi Öpüyor mu?

Dalgamı geçiyorsun, adam mı seçiyorsun,
Onbinlira peşinat veriyorsun, iki ay sonra 20 binlira ödüyosun, ayda 5 bin lira, 5 binlira ödüyosun... sonunda 500,000 liraya daireyi pardon 1X 1 = babayı alıyorsun,

Ağaoğlu  pek bi adam seçiyorsun,
Yurdum insanının Ağaoğluna cevabı,

Suyun Yıkıcı Gücü

Yıkıcı Gücü



21.03.2011


Su aslında son derece ağır ve yıkıcı bir madde. Bir banyo küveti yaklaşık 150 litre su alıyor. Bu 150 kilogram demek. 1000 litre veya bir metreküp su ise 1 ton geliyor ve bu da ortalama bir arabanın ağırlığı kadar. Su, 11 Mart'ta Japonya'nın kuzeyini sular altında bırakan tsunami gibi, saatte 50-60 kilometre hızla ilerlerken ölümcül bir ağırlık kazanıyor.

1 ton ağırlığın bu hızda size çarptığını düşünün. Her gelen 1 metreküp su ilave bir ton ağırlık demek. Yani bir tsunaminin yıkıcılığı sadece tek bir arabaya değil, bir araba filosuna tekabül ediyor.

Florida Eyalet Üniversitesi'nden Oşinografi Profesörü Philip N. Froelich, "10 metre yüksekliğinde bir su duvarından söz ettiğinizde ve eğer bu dalga okyanusta üç kilometre uzunluğunda ise, aslında yüz tank size doğru geliyor gibidir. Sıvı olmasına rağmen, sert bir çekiç gibi tesir eder" diyor.

Su, sıvı haliyle bazı nesnelerin etrafından kayıp gidebiliyor fakat yolunun üzerinde bir duvar varsa büyük bir güçle çarpıyor. Ayrıca yolunun üstündeki döküntü ve yıkıntıları da (çöpler, arabalar, ağaçlar) topluyor. Bu parçalar diğer nesnelere çarparak daha fazla hasar yaratabiliyor.
Dizinize kadar gelen bir dalga bile sizi devirebilecek bir güçte olabiliyor.

Tsunaminin gücü basit fizik kurallarından kaynaklanıyor. Deprem deniz tabanının bir parçasını aniden aşağı veya yukarı itiyor. Bu hareket üstteki suyun yüksekliğini değiştiriyor (fizikçiler buna potansiyel enerji diyor) ve potansiyel enerji hızla tsunami dalgalarının kinetik enerjisine dönüşüyor.

Oregon Eyalet Üniversitesi'nden Okyanus Mühendisliği Profesörü Harry Yeh, 11 Mart depreminin deniz tabanının 402 kilometre uzunluğunda ve 80 kilometre derinliğinde bir bölümünü ortalama 0,9 metre ittiğini tahmin ediyor.

Bu da milyonlarca metreküp suyun yer değiştirmesi anlamına geliyor. Yeh'in hesaplarına göre, tsunami halinde ortaya çıkan bu enerji, infilak eden bir atom bombasının ürettiğinden biraz daha az.

Bir tsunaminin yeryüzünün bütünü üzerinde de etkisi olabiliyor. Okyanuslar son derece ağır ve okyanus kabuğuna muazzam bir basınç yapıyor. Bir deprem sırasında olduğu gibi, bu basıncın dağılımı değiştiğinde dünyanın dönüşünde yalpalamalara yol açabiliyor. Suyu zapt etmek tek başına büyük bir güç gerektiriyor.

Nevada-Arizona sınırındaki Hoover Barajı'nın arkasındaki suyu tutmak için 2,3 milyon metreküpten fazla beton kullanıldı. Ancak burada suyun itici gücü müspet bir amaç için kullanılıyor: Elektrik üretmek.


KENNETH CHANG

Tsunami Depreme Baskın Çıktı


 
Tek kelime ile korkunç bir durum. Tsunaminin depremden daha fazla zarar verdiği bir gerçek, inşallah ölüm kayıpları artmaz.
Bu arada Türkiye gibi bir çok konuda illegal, ihmalkarlıkların olduğu bir ülkede nükleer santral konusunu bir kez daha düşünmek gerekiyor sanırım.

Don't Mess My BLOG

Utanç verici bir şey, bu çağda çözülemeyecek teknik bir konu yokken,
Utanç verici bir iki kişi yüzünden binlercesini mağdur etmek,
Utanç verici, kısa çözümlerle hala uğraşmanız, tembellik yapmanız
http://facebook.com/blogumadokunma

Posted in Etiketler: | 1 Kişi Yorum Yaptı

Hürriyet