Belediyelerin Ağaç Sevgisi Beni Öldürüyor, Göksel Yalnız Kuş?

Belediyelerimizin derin budama adı altında yaptıkları ağaç katliamı insanı çileden çıkartıyor. Bir ağacın ana dallarını budamak o ağacın ölüm fermanını imzalamak demektir. Bu da yetmiyor artık ağacın tüm dallarını kesiyorlar. Eğer sizde kafanızı kaldırıp çevrenizdeki bu şekilde budanmış ağaçlara bakarsanız ne demek istediğimi anlarsınız.
Bu şekilde budanmış bir ağacın neresine kuş konsun, neresinde yuva yapsın Allah aşkına birisi bana bunu izah etsin. Yıllarca köklerinden topladığı minerallerle yapraklarına su gönderen kollarını yıllarca süren bir emekle büyüten bu ağacın dallarını modern budama katliam aletleriyle kesmek de ne demek oluyor. Kaç yıl sürecek sizce bu ağacın yeni aynı dallarını yerine getirmesi?
Soruyorum size kaç yıl alacak o güzel dalların yapraklanması?





Bakın bir ağacı budadıktan sonra ne hale geliyor, sonradan çıkan dalların tüyleri yolunmuş kuşa benzediğini görmüyor musunuz?


Şimdi bana birisi bu tavus kuşu misali budanmış ağacın ağaç olduğuna dair bir kanıt göstersin. Ağaç bu ağaç gül değil her sene budayasınız.


Madem tahammülünüz yoktur bu canlıya niye dikersiniz? Biz türkler allahın akılsızın önde gideniyiz. Niye mi? Yola sıfır ev yaparız. İsteriz ki odalarımız büyük olsun. Sonra piknik yapmaya gittiğimiz yerler otoyol kenarıdır. Ağaç gölgesi ararız, yanlardan vızır vızır işleyen trafiğin gürültüsünde mangal dumanı eşliğinde piknik yaparız. 
Bir tanemiz başını kaldırıpda bu şekilde budanmış ağaçlara bakıp sorgulamaz, niye bu şekilde budadın, bu ağacın koca kökleri o mineralleri çekmek için yapraklarına koca koca dallarına ihtiyac duymaz mı?
Sormazsın, bu Allahın güzel kuşları nereye yuva yapacak, (aa bu arada kuş sesinden de rahatsızdır bizim milletimiz, kargaya kızarız, martıya kızarız. yetmez minik ötücü kuşları bile sevmeyiz  gürültücü adderiz), sormazsın,. bu ağacın derinlere kök salmış güzelim kökleri kurumaya başlamaz mı bir süre sonra

Nedir bu rezillik, araplar çölde ağaç yetiştirir bizimkiler yetişmiş ağaçları katlederler. Kimse bu belediyelere dur demeyecek mi?
Allah aşkına birisi bu saçmalığa bu katlima dur desin. Birakın yaaa bırakın budamayın, bu hale getireceseniz dikmeyin, nedir derdiniz, çürüsünde yenisini ihaleye verelim on kuruşluk fidanları beşyüze alalım dikelim mi dersiniz ne dersiniz Allah aşkına. 

Biz haketmiyoruz bu güzel toprakları, bizler anlamayız doğadan,. tarla yapmak için keseriz ağaçları, gölge yaptı diye doğrarız dallarını, 
bakın şimdi Taksim gezi parkındakı rezilliğe, o kadarına bile tahammülü yok açgözlü insanların, bizler nankör insanlarız doğanın verdiğini katlederiz, öldürürüz, sonra gider güneş altında otoyal kenarında piknik yaparız, belediyeler kilometrelerce mesafelik sahil kenarlarını betona çeviririr, yapmaz oraya bir iskele, salak salak bakarız, sadece yürürüz. Günahtır denize mi girilir, sırf denize girmeyelim diye betona çevirirler oraları, hemen kabulleniriz. Bir allahın kuluda sormaz, abi burası deniz niye giremiyorum diye.
Sonra girecek sahil ararız, koca koca otellere verilir en güzel yerler, halk plajı denen yerlerde küçücük alanlarda göt göte sığmaya çalışırız. Birazda öküzüzdür o bedava plajlarında içine eder, çöpleri bırakır döneriz. Velhasıl kelam benim derdim bu belediyelerle, 
kuşların ağaçlarını rahat birakın, bırakında bebeklerini koyabilecekleri bir yuvaları olsun, baklonlarımıza çatılarımıza mahküm etmeyin onları. 



Çocuklarda Hayvan Sevgisi : İşte biz çocukken böyleydik..



İşte biz çocukken böyleydik ..herkes köpek yavrularına kediciklere yardım ederdi...kışın aç kuşlara vermek için evdeki bayat ekmeklerimizi sıcak su ile ıslatır babamızla parklara koyardık...hep balkonlarımızdaki saksılarda kumrularımız oldu...
balkonumuza yuva yapan kırlangıçların yuvasının altındaki dışkılarını hiç üşenmeden ve kızmadan her gün temizlerdi annelerimiz…parklarda karga yavrusu bulduğumuzda önce iki yudum su içirip sonra onu anne babasına kavuşturmak için onlarca karganın saldırısına göğüs gerip kedilerin ulaşamayacağı uygun bir yere bırakırdık... 
sokakta bir köpek veya kedi gördüğümüzde önüne hemen su koyar ve evdeki yiyeceklerden ne aşırıp verebiliriz diye bakmak için koşa koşa eve giderdik hemen…hep sokaklarımızda karabaşlarımız sarı kızlarımız olurdu..evlerimizden okula giderken onlar için bir parça peynir,kek, ekmek alırdık yanımıza cebimize koyarak...
annemiz anlayamazdı hep önlüklerimizin ceplerinde kırıntı ve artıkların olmasını… eskiden köpek kedi sahiplenmek diye bir şey yoktu..zaten onlar bizim yavrularımızdı ve hep çevremizde bizlerle birlikte yaşarlardı..çevremizde ne kadar köpek kedi yavrusu varsa hepsine bakmaya çalışırdık...hatalarda yapardık, kedi yavrularına bakkaldan aldığımız soğuk sütleri açardık içmeleri için.... 

köpeklerin üzerindeki keneleri saatlerce toplar taşla ezip onu yüzlerce keneden kurtarmaya çalışırdık...hiç mikrop kapmadık, hiç hasta olmadık bu yüzden...ama veteriner hekim olunca anladık aslında biraz daha dikkatli olmamız gerektiğini.. evlerimizde tavşan, civciv besledik..ama büyüyünce akıbetinin ne olduğunu çocukken anlayamayacağımız şekilde bir yerlere gönderilmelerini çaresiz izledik…sincap, kirpi ,semender, kurbağa, kertenkele ve yılan gibi yaban hayvanlarını evlatlık aldık besledik…ama o zamanlar bile bakış açımızın doğruluğunu şimdi daha iyi anladığım bir davranışla hep doğaya geri saldık yaban hayvanlarını..onlar oraya aitti çünkü.. 
şimdilerde petshoplarda yaban hayvanının satılması normal bir şey gibi geliyor hiç düşünmüyorlar onlar bizim ülkemizin, Dünyanın tabi zenginlikleri diye..ama biz daha çocukken bilirdik onların doğada yaşamaları gerektiğini..

Biz çocukken böyleydik işte..ama biz hala çocukluğumuzdaki gibiyiz..Ya siz !? kendinize sorun: Ya siz nasılsınız?!
Ne oldu size, ne oldu bu insanlara!... neden artık gözleri kabuk kabuk yara olmuş bir kedi yavrusunun yanından yüzlerce insan çoluk çocuk geçiyor da neden sadece bir çocuk ağlayarak annesi ile yavruya bir şey oldu mu kör oldu mu diye endişelenerek veteriner hekime getiriyor. Diğerleri görmüyor mu yavrunun çaresizliğini!? Asıl kör olan onlar mı yoksa? 


Duygusal körlük bu olsa gerek!? Kedicik gözleri kabuk kabuk, uzun süredir aç ve susuz miyavlamaktan sesi kısılmış öylece kaldırımda duruyor. Neden yanından yürüyüp geçiyorsunuz? O orada çaresiz dururken nasıl devam ediyorsunuz hayatlarınıza?! Bu muhtaç hayvanın yanından yürüyüp giderken hatta ‘’Elleme çocuğum pis kedi!’’ derken onlara nasıl öğreteceksiniz merhameti, sevgiyi, insanlığı, iyiliği ? 


Köpek yavrusu yola fırlıyor ve normalden çok hızlı giden bir araba zaten yolların ve arabaların ne demek olduğunu bilmeyen yavrucağa çarpıyor ve yolun kıyısına savrulan yavru acılar içinde bağırıyor. Bu yavruya çarpan arabanın sahibi arkasına bile bakmadan basıp gidiyor. Hiç vicdan azabı hissetmiyor! Çocuklara, insanlara bile çarpıp kaçıyorlar diyeceksiniz.! Aynı şey işte! Bugün o minik korunmasız yavruya çarpıp giden insan yarın da benzerini bir insana yapıyor.


yazının devamı için

Görmesek de Biliriz, Efes Pilsen Logosuz Son Reklamı


Antalya Köpek Eğitim Merkezinde Hayvanlara İşkence






Antalyada olsaydım gider bi temiz pataklardım bu adamları. Ya abi nasıl olurda çıldırmazsın, nasıl bi insanlık bu ? Yemiyosa yoksa sabrın ve sevgin yapma bu işi. Zavallı hayvanlar güveniyo sahiplerine, tek istedikleri onları sevecek birisi, küçük çocuklardan ne farkı var bu zavallıların.
Bu adamlara cezada verilmez şimdi, dayanamıyorum.
Allah iyi der mi, ya nolur bu insanlara ciddi ceza verilsin, maddi manevi, hayvan sahibi olmaları yasaklansın.
Yeter artık yeter ya bu yer derhal kapatılsın, sahipleri cezalandırılsın.

Bu insanların rehabilite edilmeleri lazım, yok olmadı afişe edilmeleri lazım, yok olmadı hapse atılmaları ve para cezaları verilmesi lazım
Becerebilen birisi bu insan müsveddelerini afişe etsin, Adamların ilk vukuatı değil, ilk seferinde rakip firma komplosu diye yutturuyorlar, ikinci sefer oğluda aynı şeyi yapıyor, bu sefer ne diye yutturacaksın sayın Tayfun Acar denen şahsiyet, Allah size aynı muameleyi görmeyi nasip etsin  (bizide insanlıktan çıkardınız ya ne diyeyim)

http://webtv.hurriyet.com.tr/2/49735/23357133/1/antalya-daki-rezalete-bir-yenisi-daha-eklendi.aspx

http://www.gazete5.com/haber/kopek-egitim-merkezinde-dayak-skandali-338867.htm

http://www.youtube.com/watch?v=PYQUEPhyhdA

http://www.son-dakika.org/video/duaci-koyu-kopek-egitim-merkezinde-skandal.html

Hürriyet