Kediyle Köpeğin Dostluğu
Posted On at zaman: 2/26/2011 by GüzarmanDenizli'de Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Sosyal Tesisleri arkasındaki bahçede bir yıldır herkesi kıskandıran bir dostluk yaşanıyor. Dişi bir sokak köpeğinin üzerinde oturan kediyi görenler şaşkınlığını gizleyemiyor. Kınıklı Kampüsü içindeki Sosyal Tesisler arkasındaki bahçede bir kedi ile köpek arasındaki dostluk herkesi kıskandırıyor. Bir yıl önce yavruları belediye tarafından alınan sokak köpeğinin, yanına gelen yavru kediyi sahiplenmesiyle başlayan ve bugüne kadar süregelen dostluğu görenler hemen fotoğraf makinelerine sarılıyor. Sevimli dostlar çoğu zaman birlikte gezerken, köpek kediyi diğer köpeklerin saldırılarından da koruyor. Kedinin köpeğin üzerine çıkarak oturması ise dostluğun temellerinin ne kadar sağlam olduğunu kanıtlıyor. (DHA)
Video İçin Kedi Köpek Dostluğu
Küf Project, Sigara
Posted On at zaman: 2/24/2011 by Güzarman
Şaşırtmaya devam ediyorlar,
Sigara! from KÜF Project on Vimeo.
Küf Project
Posted On at zaman: 2/24/2011 by Güzarman
Kanal D de haberlerde izledim, meğer Ankara'daki tuvalet eylemini yapan çoçukların ilk projesi değilmiş bu. İşin aslı böyle bir grup olduğunu duyunca şaşırdım, daha önce Tosun Paşa eylemi yapmışlar, koptum.
Aslında birazda endişelenmedim değil bu gençler adına.
Niye mi ? Açıklayacağım;
Ben özallı dönemde büyüdüm, hani şu sabah yataktan kalkar kalmaz zam haberlerini aldığımız zamanlar, semranın papatça çiçekleri, davulcu damat asım vb.
Neyse, anap 2 dönem üst üsde hükümet olmuşdu, iyimidir kötümüdür tarih gösterir, ama ben bu zamlar yüzünden fena takıktım Anap'a. E malum, dar gelirli bir ailenin çocuğu olarak büyüyünce, bakkala yazdırdığımız veresiyelerin durduk yerde borsa gibi yükselmesi fena halde canını sıkıyor insanın.
-ya naptın ibrahim amca yaaa, hani dün zeytin, peynir borcumuz 10 liraydı ne zaman çıktı bu 30'a yaaa, ben anneme nasıl diycem
türünden diyaloglar zamanı yani
neyse uzatmayayım, tüm bunlara rağmen o dönem politikacıların çoğunu tasvip etmesemde (beyaz güvercinim rahmetli Karaoğlan Ecevit hariç ) Demirel'in, Özal'ın hatta ve hatta eski refah yeni saat partili Erbakan'ın espri anlayışı vardı. Onlar her tiye alınmalara, karikatürlere ses çıkartmaz güler geçerlerdi,
Sevgili Levent Kırca'nın hükümete yönelik tüm eleştirel esprileri sorun olmazdı. Farkındaysanız son 10 yıldır böyle program yapan pek komedyen yok,
Neyse devir birazda içten içe hepimizin korktuğu bir dönem,
Neyse bu çocuklar adına korktum, neme lazım 3 kişi birayaya geldiler diye çete kurmaktan, eskaza ergenekona balyoz olmaktan falan diye tutuklanırlarsa yazık olur valla.
PAC-MAN from KÜF Project on Vimeo.
Video çalışmaları hiç fena değil, facebookda da ufak çapta hayran toplamışlar,
Bu arada geçenlerde Amerikan komedyenlerinden David Letterman da idi galiba, Al Gore çıkmıştı, hani şu İngiltere'nin eski başbakanı, adamcağız bir iki yumurtalı protesto nedeniyle kitap imza gününü iptal etmek zorunda kaldığını anlatırken gülüyordu.
Acaba Amerika'nın özenilecek şeyleri konusunda hata mı yapıyoruz.
Neyse siyaseti sevmesemde, siyasetçilerin biraz eleştiriye, espriye açık olmasını talep edecek kadar demokratik bir ülkede yaşıyoruz sanıyorum.
KÜF PROJECT
Zihninizdeki Sesi Sustun 3
Posted On at zaman: 2/24/2011 by Güzarman
Kendimi bildim bileli yaşadığımız günlük hayatın ötesini sorgulamışımdır. Küçük bir çocukken bile eğer şu an düşünmesem, hayal kurmasam ne olur diye merak ederdim. Sanırım çocukken ruhsal olarak daha temiz ve kirlenmemiş oluyoruz. Anı yaşamayı, çevremizde gördüğümüz güzellikleri, çirkinkileri yargılamadan sadece varlığını hissederek yaşamayı biliyoruz.
Daha önce ACI BEDEN den bahsetmiştim. Hepimizin temel sorununun geçmiş gelecek kaygıları, insanlara, çevreye karşı hissettiğimiz hatta düşlediğimiz negatif hisleri ve düşünceleri susturamamak olduğunu anlatmıştım.
Özetle Acı beden tüm bu negatif düşünce ve duygulardan beslenmeyi seven tarafımızdır. Özünde Ego nun kendisini ve varlığını devam ettirme isteği yatmaktadır.
Peki Egodan ve acı bedenimizden nasıl kurturuluz. Aslında bu iki yönümüzden tamamen kurtulmak diye bir şey söz konusu değildir, tabi ermiş değilseniz.(bkn. Zaytung, Hindistan; bokun püsürün içinden yükselen bilgelik)
Ama üzerinizdeki etkisini azaltabilirsisiniz. Arkadaşlar şu fani hayatımda binlerce şey okuyup, değişik ruhsal deneyimler yaşadıktan sonra temelde tüm bilgelerin aynı şeyi söylediklerini gördüm.
ANI YAŞA,
GEÇMİŞ ve GELECEK düşüncelerinden, duygularından arın.
İÇİNDEKİ dinliginliği keşfet.
Anı Yaşamak size iç huzurunu getirecektir.
Anda kalmanız dileğiyle
Güzarman
Buna da Siz Cevap Verin Arkadaşlar!
Posted On at zaman: 2/23/2011 by Güzarman
Bir erkek ne ister?
- Gökten yağmur değil kadın yağsın ister.
- Maçların 90 dakikadan 24 saate çıkarılmasını ister.
- Evli olmak ama bekar gibi yaşamak ister.
- Ön sevişmenin Aydın Havası kısalığında olmasını ister.
- Ölecekse skor yaparken ölmek ister.
- Bir bakışı canlar yaksın ister.
- Bütün kızlara ellemek ama, el değmemiş bir kızla evlenmek ister.
- Çocukluğunda annesinin, yaşlılığında kızının arkadaşlarını ister.
- Kadınları " Çocuklarımın anası " Elimin kiri " vs. sıfatlarla kategorize etmek ister.
- Aldatmak ve aldatınca hoş görülmek ister.
- TV 'nin karşısında horlaya horlaya uyumak ister.
- Her istediğinde sevişilsin, az sevişilmiş hatta mümkünse sevişilmemiş ister.
- Bütün kadınların "verici" , bir tek kendi kadınının "Sadıka Hanım " olmasını ister.
- Bilimin bir gün erkeklerin kadınlardan daha zeki olduğunu ortaya çıkarmasını ister.
- Kendi anlayışsızlığını örtbas etmek için kadınların anlaşılmaz olduğu masalını dünyaya yaymak ister.
- Bir kadınla sonuca varmak için aşılması zorunlu olan o kahrolası merhalelerin hiç olmamasını ister.
- Akıllı kadından hoşlanıyor görünmeyi ister.
- Kadının kıt akıllısını ister.
- Kadının güzel kalça , bacak ve göğüsten oluşan bir süs bitkisi olmasını ister.
- Eskimiş (50 lik) kadını bozdurup iki yirmibeşlik almayı ister.
- Romantizm denen ve işleri zorlaştıran baş belasının tez günde yok olmasını ister.
- Üst'lerinin erkek, ast'larınında kadın olmasını ister.
- Ahçı, hizmetçi, anne, hemşire, seks bombası, güzellik kraliçesi karışımı bir kadına sahip olmak ister.
- Para ya da bulunduğu konum sayesinde tavladığı kızların , ağarmış saçlarına aşık oldukları masalına inanmak ister.
- Ne evdekinden ne ötekinden vazgeçmek ister.
- Dünyadaki bütün kadınları ister..
- Verseniz de yetinmez, Mars'takileri de ister
EVKUR la Ev Kurma!
Posted On at zaman: 2/23/2011 by Güzarman

Bir 20 dakikadan fazla da böyle oyalandık. Tabi sonunda tepem attı, hemde ne atma, homurdanmalarım kızgın söylenmelere döndü, sonunda müdürünüzle görüşmek istiyorumlara kadar geldi dayandı, tabi müdür bey-bayan için yukarı çıkmamız söylendi, çıktık, bir on dakikada öyle bekledik. E gidemiyorsun tabi çünkü parayı çekme işini hemen hallettiler ama iş faturamıdır nedir diğer konulara gelince beklemeye alındık.
Sonunda bana müdür diye 20lerinde bir kızcağız gönderdiler. E olsun, derdimi anlattım, sorunu söyledim, gayet güzel dinledi, dinledi, dinledi,
ve bana klişe klişe, gecikmeden dolayı özür dilediğini ama biraz daha beklememiz gerektiğini söyledi. Sonrada bana dönüp
-size yardımcı olabildim mi demezmi
bende teller koptu tabi, sonrasını hatırlamıyorum, yanımdaki yeğenim anlatmıştı.
-yardımcı olmakmı yardımcı olmakmı diye başlayıp kızın bana tüm söylediklerini aynen taklid edip sonra da mağazadan çıkmışım.
Ev kurdan ki o zamanlar şişlide oturuyordum, makinanın gelmesi 3 gün sürdü, paket maket hak getire çevresini bir naylonla sarmışlar bir iki adam çıkardı bıraktı gitti. Teknik servis gelip kuracakmış. E tamam dedim, neyse onlarda bir gün sonra mı ne geldi, veeee poşeti açtılar
ne mi oldu,
Güzarman
Microcosmos- Radiohead- No Surprises
Posted On at zaman: 2/19/2011 by Güzarman
No Surprises;
A heart that's full up like a landfill,
a job that slowly kills you,
bruises that won't heal.
You look so tired-unhappy,
bring down the government,
they don't, they don't speak for us.
I'll take a quiet life,
a handshake of carbon monoxide,
with no alarms and no surprises,
no alarms and no surprises,
no alarms and no surprises,
Silence, silence.
This is my final fit,
my final bellyache
with no alarms and no surprises,
no alarms and no surprises,
no alarms and no surprises please.
Such a pretty house
and such a pretty garden.
No alarms and no surprises (get me outta here),
no alarms and no surprises (get me outta here),
no alarms and no surprises, please.
MİKROKOSMOZ, AŞK BUDUR
Posted On at zaman: 2/19/2011 by Güzarman
Güzün Sözü:
Kadın: Tatlım Mikrokozmosdaki sümüklüböcek kadar ön sevişme öğren yeter, o zaman neden çiçek almıyorsun diye başının etini yemezdim :) :)
Erkek: Tanrım ! Sen yine hangi salak pembe diziyi izledin.
Tanrım,
Aşk, aşk, aşk, havada aşk kokusu var, ne kadar muhteşem, ne kadar olağanüstü bir güzellik,
Tanrım sen mükemmelsin,
Güzarman
Ps:Mutlaka sesli izleyin, yoksa bir esprisi kalmıyor
Hakkımda
Posted On at zaman: 2/18/2011 by Güzarman
Hakkımda
Zihninizdeki Sesi Susturun-2
Posted On at zaman: 2/18/2011 by Güzarman
Merhaba,
Bir önceki yazımızda ACI BEDEN den bahsetmiştik. Acı bedenin ego ile ilişkisi son derece sıkıdır. Ego bildiğimiz gibi özellikle geçmişteki olumsuz deneyimlerimizden, duygularımızdan ve düşüncelerimizden kaynaklanır.
Kendimize karşı bir saniye samimi olduğumuzda bunun katı bir gerçek olduğunu kabul etmeliyiz. Sürekli beynimizde yarattığımız olumsuz düşüncelerden zevk aldığımızı görürüz. Kızdığımız kişilere haddini bildirebileceğimiz senaryolar yaratırız. Geçmiş aşk acılarımızı bir şarkıyla hatırlar yüreyimizin o günkü gibi acıyla burkulmasından garip bir zevk alırız. Melankoli yaratmaktan dolayı mutluyuzdur. Ama tüm bunlar gerçekmidir peki.
Acı Beden Kendini Nasıl Yeniler isimli bölümde Eckhard Tolle bundan da bahsetmiştir.
Zihninizdeki Sesi Susturun
Posted On at zaman: 2/17/2011 by Güzarman
Bu konuda çok okudum. Hemde çok, bu konuda okuduğum bazı yazıları sizlerle paylaşacağım.
Size en sevdiğim yazar Eckhart Tolle'nin Var Olmanın Gücü isimli kitaptan alıntılar yazacağım. Her okuduğumda elbette çok faydası oluyor. Size de tavsiye ederim.
Sevgilerimle
Güzarman
Eckhart Tolle insanoğlunun ebedi ızdarabının Egomuzdan kaynaklandığını söyler ve Egomuzun var olmak için ya geçmiş veya gelecek düşüncelerinden beslendiğini anlatır. Egonun en büyük düşmanının ise Şimdi de varolmak ve anı yaşamak olduğundan bahseder.
Kitabının Geçmişi Beraberinde Taşımak isimli bölümünde şöyle bir hikaye vardır.
Tanzan ve Ekido şiddetli yağmurlardan sonra oldukça çamurlu bir hale gelmmiş olan toprak kır yolunda yürüyen iki Zen rahibidir. Bir köyün yakınından geçerlerken, yolun karşı tarafına geçmeye çalışan genç bir kadın görürler. Çamur çok derin olduğu için kadın üzerinndeki ipek kimonoyu berbat etmeden karşı tarafa geçemeyecektir. Tanzan hiç tereddüt etmeden kadını kucağına alıp yolun karşı tarafına geçirir.
Sonrasında rahipler sessizce yollarına devam ederler. Beş saat sonra, yaşadıkları tapınağa yaklaşırlarken, Ekido daha fazla kendini tutamayarak Tanzan'a döner.
-Neden kızı yolun karşı tarafına geçirdin? diye sorar. -Biz rahiplerin bu tür şeyler yapmaması gerekir.
-Ben kızı saatler önce bırakmıştım, der Tanzan. -Sen hala taşıyor musun?
ALEX O'LOUGHLIN
Posted On at zaman: 2/17/2011 by Güzarman
Biography
Alex O'Loughlin
Date of Birth :24 August 1976, Canberra, Australian Capital Territory, Australia
Birth Name :Alexander O'Lachlan
Height :6' 0¾" (1.85 m)
Mini Biography
The Australian actor Alex O'Loughlin was born in August 1976.
Alex started out his film career in 2004, when he starred in The Oyster Farmer as Jack Flange. The following year, he returned to the big screen in Feed as Michael Carter, a movie which he also co-produced and helped write. Also released that year was a movie titled Man-Thing, in which Alex played Deputy Eric Fraser.
However, his most recent role in a feature film was that of Marcus Bohem in The Invisible, released in 2007. Alex acted in the Australian miniseries "The Incredible Journey of Mary Bryant" as the title role's husband. Alex also made his way to American serialized television, on "The Shield" as Detective Kevin Hiatt, the newest member of the strike team. Alex can be seen in August Rush as Marshall, a movie being released in 2007, and also Whiteout, potentially in 2008. In 2005, he was nominated for The Australian Film Institute's "Best Lead Actor in Television" for his role in "Mary Bryant". In 2006 he was nominated for the Logie Awards' "Silver Logie" in the same category and role.
Trivia
Was a candidate for the role of James Bond which eventually went to Daniel Craig.
Graduated from the National Institute of Dramatic Art in Sydney in 2002.
Enjoys riding motorcycles, rock climbing, music and playing his guitar.
Was a fan of the heavy-metal band Iron Maiden as a kid.
Had a one-year holding contract with CBS regarding his role in "Moonlight" (2007).
Has a sister, who is one year younger than he.
His parents got divorced when he was two-years-old. He was born in the city of Canberra but grew up in Sydney. From the age of 10 he went back and forth between the two cities.
His father is a physics teacher and his mother is a nurse (who also plays the piano).
Was roommates with Jonathan Rhys Meyers in New York City during the filming of August Rush (2007). The two play brothers in the movie.
Did a lot of his stunt work in "Moonlight" (2007) and had some training in Kung Fu and and Tai Chi.
His last name is pronounced "O-lock-lin".
Began his career in the theater in Sydney, appearing in plays by Chekhov and Tolstoy.
His stepfather is Canadian.
Is of Irish and Scottish descent.
Befriended co-star David Blue during the filming of "Moonlight" (2007). The two have remained good friends.
Resides in West Hollywood, California.
Split from longtime girlfriend Holly Valance in February, 2009.
Has a son named Saxon.
Personal Quotes
I am a big fan of vampires. I've always been obsessed with the genre, and the beautiful romanticism and erotic kind of nature of the immortal being, the undead who lives on human blood.
Losing my anonymity in this world I think is something that I find terrifying (June 16 2005).