ANNEM SONUNDA BENİ EVDEN ATTI!


Sonunda annem beni evden tamamen attı. Diyeceksiniz ki bir anne çocuğunu evden nasıl atar? Merak etmeyin korktuğunuz şekilde değil. Ama 35 yaşına geldiğinizde tamamen bağımsız bir hayatınız olsada, hatta en az 18 senedir ayrı yaşasanız da annenizin sizi evden attığını hissedebiliyorsunuz.


En son iki sene önce memlekete döndüm. Anneciğim yıllardır gençliğimden kalan kitaplarımı elbiselerimi ve bazı çizimlerimi saklıyordu. Ne zaman eve gitsem her gittiğimde bir kaç parça eşyamı bana veriyordu. Önce bir kaç kitap, sonra sevdiğim bir iki kıyafet, derken sonunda her şeyimi bana geri verdi.


Bana ne zaman kutularca kitabımı vermeye çalışsa ben hep - Anne kendi evim olduğunda bu kitapları götüreyim, şimdi kirada oturuyorum vb. türünden bahaneler uyduruyordum.

Annemde yıllardır biraz kızıp sonra iç çekip, biraz dırdırlanıp kabul ediyordu. Her seferinde o dönemlerden kalan eşyalarım arasından atılacakları ayıklattırıyordu bana.


Son gidişimde yemedi tabii. Kalan son kıyafetlerimi, kitaplarımı hatta -en çok da icimi onlar acıttı- ilk, orta, lise karnelerimi verdi bana. Kalan son bir kaç koli kitap ve bir kaç kıyafetimle birlikte postaladı beni evden.


Niye şimdi yazıyorum bilmiyorum. Yazlıkları ve kışlıkları kaldırırken ortaokulda bana diktiği o mavi elbiseyi buldum. Ne havalı bir elbiseydi o. Düşük bel modaydı. Belinden kocaman geniş mavi bir şerit dikmişti. Onu büzdüğüm zaman belimde kocaman bir fiyonk olurdu. Canım dostum bir arkadaşım bize her geldiğinde giyerdi onu. Ben şişman ve tombul bir kızdım. O ise uzun boylu harika manken gibi bir kızdı. Dolaptan tüm kıyafetlerimi çıkarır hepsini tek tek giyer defile yapardık.


Ölçtüm, genişliği tam 50 santim. Çarpın ikiyle 100 cm. Amma tombikmişim ha. Şimdi 47 kiloluk bir kızım. Beden ölçüm 36. Pehh. Garip gelecek ama o zaman kendimle daha bir barışık, daha bir mutluydum. Tutkuyla bağlandığım idealleri olan bir taşra kızı.


Neyse, o zaman dikilmiş bu mavi elbiseye tekrar baktım. Dikişlerinin ne kadar kötü olduğunu farkettim. Kötü dikişleri olsada o zamanlar gözüme ne kadar güzel göründüğü, onu giydiğimde ne kadar mutlu olduğum geldi aklıma. Bayramlarda annemin bize diktiği o kıyafetlerin mutluluğunu anımsadım.


Ama biliyormusunuz annem, ne kadar iyi niyetlede olsada kalan tüm eşyalarımı bana vererek çok üzdü beni. Zaten boşanmalarından sonra oraya ne zaman gitsem bir burukluk olurdu içimde. Eskisi gibi yuvama dönmüşüm gibi hissetmezdim. Şimdi ise oraya gittiğimde karıştırıp mutlulukla anımsayacağım hiç bir şey bırakmadı bana.


Biten bir bayramın ardından hissettiğim tek şey annemin beni evden attığı.


Annem beni evden attı.


Geçmiş bayramınız kutlu olsun arkadaşlar.


Güzarman




TROPİKAL BANYO AKSESUARLARI

Aslında tropik esintilere sahip bir banyoya sahip olmak o kadarda zor değil. Banyonuzun duvar boyalarını, banyo perdesini ve bir kaç aksesuarı da değiştirerek tropik esintilere sahip bir banyoya sahip olmak mümkün.

Şahsen banyolarımızda gerçek pencereler olmamasından hoşnutsuzum. Çünkü bir kaç saksı çiçek eklemeyi çok istesemde banyoda gerçek gün ışığı olmadığı için yapamıyorum. Bir çiçeği azda olsa güneş ışığından mahrum bırakmakda pek benim tarzım değil.

Eğer duvarlarınızın rengini açık mavi, buz mavisi, beyaz vb. renklerle boyarsanız geriye sadece bir kaç aksesuar ekleyerek hoş bir görünüm elde edebilirsiniz.

Havlularınızın renginin aksesuarla uyumlu olmasıda işe yarayabilir.

Benden söylemesi.

Güzarman

TROPİKAL BANYOLAR


Güz'ün sözü:
Erkekler: Tıpkı köpekler gibidir, duşta bile işeyerek alanlarını belirlerler.
Kadınlar: Kocalarından önce işeyerek ilk kirleten olmak isterler.
Güzarman.
(Sex and City’den ilham aldımJ )

Aslında geçmişinde hamam bulunan bir kültüre göre oldukça zevksiz banyolarımız var. Nedense tüm mütahitler banyoların sadece musluk, duşakabin ve fayanstan ibaret olduğunu düşünürler. Bundan oldukça muzdaribim.

Yaşadığım ev kendime ait değil, bu yüzden banyomda pek fazla bir değişiklik yapamıyorum.
Hatta bir çivi bile çakmadım desem yeridir. Çünkü ben çakarsam benden sonra gelecek kiracının zevkine uymayabilir, oda bir tane çakar ve böylece zavallı duvarlar rezalet bir hal alır.

Neyse sadece göz zevkimi tatmin etmek için tropikal banyo fotoğrafları buldum. En azından evinde değişiklik yapma imkanı olanlar bunlardan ilham alabilir.
Bu evimde küvetim yok. Daha öncesinde dubleks bir evde oturuyordum. Hem alt katımda hem de üst katında küvetim vardı.

Bu günlerde canım oldukça sıkkın arkadaşlar. Her geçen gün durumumuz sanki daha kötüye gidiyormuş gibi hissediyorum. Tamam öncesinde de çok ahım şahım bir hayatım yoktu. Ama işten ayrıldıktan sonra sanki her şey daha kötüye gidiyormuş gibi hissediyorum.

Neyse canınızı sıkmayayım. Siz fotoğrafların keyfini çıkarın. Bende gidip bir duş alayım. Sizde durumlar nasıl ?
Güzarman



























































































Hürriyet